Geçen yazımda 2009'da yaşadığım duygulardan, bunların yoğunluğu, şiddeti ve bana öğrettiklerinden bahsetmiştim. Tam da o yazıyı hazırlarken twitterdan bir arkadaş bir kitap önermişti. Daha doğrusu almanak. "We Feel Fine: An Almanac of Human Emotion". Beni tanıyanlar ya da başından beri yazılarımı takip edenler almanaklara ne kadar meraklı olduğumu bilirler (Bkz NTV 2007 Almanağı). Bir konu resimlerle, kısa ve öz olarak ancak bu kadar iyi anlatılabilir. Tarihe armağan edilebilir. İşte bu kitap da yeryüzünde var olan hemen hemen her duyguyu binlerce insanın dilinden, anlatımından ve fotoğraflarından yararlanarak kısa ve öz olarak ortaya koymuş. Duygularla ilgili yapılmış amprik araştırmaların verileri de eklenmiş. Hem bilimsel hem de görsel bir veri kitabı ortaya konmuş. Aktardığım resimleri görünce ve http://wefeelfine.org/ sitesini ziyaret edince ne demek istediğimi siz de anlayacak ve bana hak vereceksiniz.
Duyguları anlatması da anlaması da zordur. Bazen yüreğiniz sıkılır sanki bir el kalbinizi alır sıkar da sıkar. Bazen de içinize bir kuş girmiş zannedersiniz. Sanki kanat çırpıp duruyor orada. Ya da beyniniz karıncalanır derin derin nefes almak istersiniz. İnsanların kayıtsızlığı karşısında bazen görünmez olduğunuzu düşünürsünüz. Bazen uçmak uçmak, en tepelere çıkmak ve oradan kendiniz bırakmak ve ya avazınız çıktığınca bağırmak istersiniz. İşte bunların hepsi aslında hissettiğimiz "duyguların" bir anlamda tarifidir. Bizde yapıp ettikleri, manevi olanın maddi olana dönüştüğü bir diyalektik.
Sep Kamwar ve Jonathan Harris tarafından çeşitli bloglarda ifade edilen duygulardan yola çıkarak hazırlanan bu almanak "güzel hissetmek, utanmak, suçluluk, minnettarlık, çılgınlık, mutluluk, kıskançlık, aşk, nefret, sarhoşluk, yalnızlık..." gibi pek çok duyguyu en yalın ve en iyi şekilde ortaya koyuyor. Ben en kısa zamanda edinmeyi düşünüyorum. Sizlere de tavsiye ederim. Hadi buyurun resimlere!