S ile "Yaşamın Kıyısında" hakkında konuşuyoruz. Ben filmde en çok teğet geçen yaşamlardan, kıyısında dolaştığımız ama bir türlü içine tam olarak giremediğimiz hayatlardan etkilendiğimi söylüyorum. Benim için böyle bir şey olsa gerek kıyısında olmak herhalde diye düşünüyorum ve biraz da uçlarda yaşamak hayatı. S ise kahramanların en yakın bildiklerini anlamak, bunun için çaba göstermek yerine kendileri için önceleri aslında yabancı olan diğerinin yaşamını anlamak için çaba gösterdiklerinden hatta onları anladıklarından etkilendiğini... Aslında ne kadar doğru bir çıkarım olduğunu düşünüyorum. Sevdiklerimizin kıyısında dolaşmak, ama onları anlamak için çabalamamak. Bunu ne kadar da sık yapıyoruz? Önem verdiğimizi zannettiklerimize aslında çoğu zaman kör gözlerle bakıyor, işitmeyen kulaklarla dinliyoruz onları. Belki de en çok bu yüzden yanılıyor, yanlış yapıyoruz onlara karşı. Sevdiğimiz birini anlamamız için illa onun ölmesini beklememiz gerekmiyor. Fatih Akın aslında bir uyarı çekiyor, hafiften ayar veriyor seyircisine.
Filmin sonundan rahatsızlık duyduğumu söylüyorum S'ye. Yarım kalmışlık hissinden hoşlanmadığımı, boşluk doldurma konusundaki kötümserliğimi. O ise en çok sonunu beğendiğini. Deniz kıyısı metaforunun filme yüklediği anlamı...
Filmlerdeki politik göndermeleri hatta pek çok tarafa iyi giydirdiğini söylüyorum S'ye. O bu göndermelerin çok hızlı geçildiğini...Ortak bir noktada birleşiyoruz S ile...İkimiz de etkileyen bir senaryo ve iyi işlenmiş bir kurgu var bu filmde.
6 yorum:
Filmi izlemedim henüz ama meraktayım..Yarım kalmışlık hissinden ben de hoşlanmam film sonlarında..Ama yine de hayal kırıklığına uğramayacağımı düşünüyorum:)
Yalnız Fatih Akın'ın bir açıklaması gözüme ilişti gazetede.Askerlik yapmak istemediğini gerekirse bir kağıt parçasından vazgeçebileceğini söylemiş..Sanırım talihsiz bir açıklama, boşluğuna denk geldiğini varsayacağım.Zira soğurum kişiliğinden..
İzlemedim ben çoğu kişide kötülemiş filmi allah allah ya beyaz melek daha güzel diyenler çok ama 2sinide izleyeyim ben en iyisi
Valla ben kesinlikle izlemenizi öneriyorum. Çünkü benim de izleyip beğenmeyen arkadaşlarım var. Ancak insanın yargı oluştururken genellikle kendi gözlemlerini referans alması gerektiğini savunduğum için izleyin ve kendi beğeninizi oluşturun derim. :)))
Ben Fatih Akın'ın askerlik olayına pek takılmıyorum İntecim. Tarkan yaptı da ne oldu? Fatih Akın bu ülkeyi, buranın kültürünü, müziğini, insanını tanıtarak zaten çok güzel işler yapıyor Türkiye adına. Kaldı ki o aynı zamanda Alman vatandaşı. Böyle bir zorlamanın olmaması gerekiyor kanımca.
Ah o kadar yazdım boşa gitti yazdıklarım:)
Ezopcum benim takıldığım askerlik yapıp yapmaması değil.Bununla sorgulayamam sonuçta vatanseverliğini..Dediğin gibi ülkeyi başarılı bir biçimde temsil eden bir insandan insan yaptığı açıklamayı beklemiyor.Bir kağıttan vazgeçmek kelimelerine takıldım ben..
Anlıyorum canımcım. belki de vicdani reddicidir kendileri. :)
Mimlendiniz!
Yorum Gönder