Pazartesi, Kasım 05, 2007

Yazık oldu bizim Mösyö'ye...

Bir kadın düşünün ki Dünya'nın baş aktörlerinden birinin, mihenk taşı bir ülkenin liderinin eşi olsun ve ülkenin en tepesindeki kadınken tüm makam, mevki ve hayli gösterişli bir hayatı elinin tersi ile iterek bir anlamda tepedeki kadın olmaktan istifa etsin. İşte ben buna cessur, onurlu ve güçlü bir kadın portresi derim. Bahsi geçen kişiyi çıkartmanız zor olmamıştır sanırım. Zira son günlerdeki idol kadınımı sizlerle de paylaşmak isterim: Bayan Cecillia'yı. O kocasının iktidarına ortak olmak adına yalama olmuş bir evliliği sürdürme zorunluluğunu duymayan, bir insan olarak
ince hesaplar yerine derin duyguların daha önemli olduğunu gösteren, özgürce yaşayabilmenin her türlü mevkiden daha değerli olduğunu cümle aleme öğreten ve belki de en çok bu yüzden gönüllerde başka bir yere oturtulan kadın. Lady Diana'dan sonra "arkasında durduğum kocamdan bağımsız bir birey olarak ben de varım!" diyebilen ve belki de sırf bu tavrı yüzünden kocasının soyadından hariç sadece Cecillia olarak tarih sahnesine adını yazdıracak bir insan. Gizli kapaklı işlerle sadece kocasını değil tüm dünyayı aldatmaktansa aşkını doyasıya yaşamayı tercih eden ve bunun için her şeyi göze alabilen bir kadın O. Kısacası türünün numuneliklerinden. Sahi böyle kaç kadın kaldı dünya üzerinde? Kalbim seninle Cecillia, yazık oldu bizim Sarkozy'e.

1 yorum:

Nihat Demirkol dedi ki...

Tüm eda suner arkadaşlarının okumaları önemle rica olunur

http://yeldegirmenlerinekarsi.blogspot.com/2007/11/eda-suner-gerei-1.html

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails