Geçen hafta Bodrum ve Manavgat'ta çıkartılan orman yangınlarıyla ilgili Alternatifİstanbul'da "Sahibinden Satılık El Değmemiş Orman" yazısının bu hafta sonu okuduğum bir haberin üstüne ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha anladım. Mükerrer yangınlara alışık biri olarak geçen sene Kuşadası'nın, Kaş'ın, Ayvalık'ın yemyeşil dağlarını kömüre döndüren yangın sonrasında "Yüreğim Yangın Yeri Söndürebilene Aşk Olsun" başlıklı bir yazı yazmıştım. Görüyorum ki bir sene içinde orman yangını kapasitesinde bir değişiklik olmamış... Son sürat devam ediyor köşe bucak yangınlarımız. Ne de çok ormanımız varmış, yak yak bitmiyor diye düşünmeden edemiyor insan. E ormanlar yakılacak ki yerine taş ocağı yapılabilsin. Ormanlar yakılacak ki sahil beldelerimizde 7 yıldızlı turistik tesisler kurulabilsin. Ormanlar yakılacak ki km2'lerce uzanan golf sahaları hizmete girsin. Ormanlar yakılacak ki yazlık siteler, sosyetik villalar inşa edilebilsin... Çevre ve Orman bakanımız Pepe ne demişti bir sene önce: " Kuşadası'nın dağları bir sene içinde yeniden yeşillendirilecek, yanan yerlerin yerine yenileri en kısa zamanda dikilecek..." Sayın Pepe söylediklerini unutmuş, uzun süreli bellek yitimine maruz kalmış olacak ki aradan bir yıl bile geçmeden üç maymunu oynayarak Kuşadası dağlarını bir maden şirketine ihale etmekten arka kalmamış. Kendisi orman bakanı değil enerji ve tabi kaynaklar bakanı vesselam. Vasıfsız hale getirilen orman arazilerinin altından doğal kaynak çıkartmakta üstüne yok maşallah... Birileri ormanları yaksın, rüzgarın azizliğiyle iş kontrolden çıksın, zamanında müdahale etmesi gereken söndürme teşkilatı miting alanını koruma bahanesiyle geciksin (hep bir bahane vardır) sonra bir zamanlar el değmemiş olan ormanlar birden vasıfsız hale geliversin. Gelsin ki satılması, piyasaya açılması kolay olsun...Oraya buraya "doğayı sev, yeşili koru" , "ormanı bekçi değil, sevgi korur" yazmakla olmuyor bu işler sayın bakanım. Korumak için gerçekten bir şeyler yapmak gerekiyor. Sevgiyi oluşturamıyorsan bekçiyi dikmek belki de...Çözüm olur mu? Elbette hayır, ama en azından koruma konusunda bir çabanın olduğu yönünde izlenim uyandırır. Bu küresel iklim değişikliği karşısında ev kadınlarına "düdüklü tencere kullanın" uyarısı yapmaya benzemez, daha büyük sorumluluklar gerektirir. Bunu sokaktaki adam, halktan biri olarak söylüyorum...
5 yorum:
Çok alakalı değil ama aklıma geldi..Tekirova-Kumluca yolunda yol kenarındaki ormanı korumak amaçlı diye düşünülerek konulmuş bir tabela var."Yanan sigara atmayınız!" diyor.
Benim bundan anladığım "yakmamaya özen göster attığın pisliklerle" olmasın da ne olsun.
Ben bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim naçizane..Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en büyük ve sıkça görülen -görülecek-etkilerinden biri de orman yangınları..Yani bu yangınlar büyük olasılıkla çıkartılmıyor,doğal süreç bu ..Ha,yanan yerler nasıl değerlendiriliyor,orda haklısınız..Bu arada oturup izleyelim,doğal bu yangınlar demek istemiyorum,aralarında çok büyük ihmaller sonucu çıkanlar da var..
Yahu,bizim oralarda bir laf vardır: "atana rahmet" derler, böyle, lafı birinin ağzından şıp diye alıverip, söylenmedikleri güzelcene döşeyince..Atana rahmet ezgicim, dillerime tercuman olmuşsun..Bu arada, özgecim, tabi ki iklimden kaynaklanan yangınlar mevcuttur. Ancak ülkenin farklı yerlerinde aynı anda çıkan yangınlar bunda küresel ısınma değil de ulusal bir bit yeniği olduğunu hissettirmiyor değil insana.. (suna)
Bana hissettiriyor. Aynı saatte 4-5 yerde birden çıkan yangınlar var. Cam kırığı, sigara izmariti, mangal kömürü anlaşıp da kıvılcımı parlatmayacağına göre ve yangının hemen sonrasında "Orman Vasfını Kaybetmiş Arazi" olarak damgalandıklarına göre bu alanlar, akla legal yollardan alamadıkları 2B alanlarını mafyamatik yollarla gaspedenler geliyor. Kaldı ki yakma yöntemleri de iğrenç ötesi.
Az önce haberlerde izledim, Yunanistan'da ormanlık alanlar kundaklanmış. Araziler çok değerliymiş. Bodrum'un dağlarında ve diğer dağlarda turizm madeni yatıyor ne yazık ki ve akademik eğitimini aldığım alandan köşe bucak kaçıyorum şimdi.
Evet Gözde'nin dediği küresel ısınma bu işe kuru bir zemin hazırlıyor. Orası kesin, ama ben de ne yazık ki o kadar iyi niyetli olamıyor ve bu yangınların ardında bir kötü niyet kıvılcımı arıyorum. Ezgi'nin dediği gibi özellikle Bodrum yangınlarının yeni imar planıyla bir ilgisi var mı diye düşünmeden edemiyoruz biz kötü niyetliler...
Yorum Gönder